Merkür Kuyruklu Bir Gezegendir

Evet, neredeyse koskocaman bir kuyruklu yıldız gibi. Merkür'den milyonlarca kilometre uzaklara kadar uzanan kuyruk, soluk turuncu ve sarı ışık ile parıldıyor.
 Merkür Kuyruklu Bir Gezegendir

Güneş sisteminin bütün gezegenleri genel olarak bir aile üyesine çok benziyor. Jupiter, herkesi hizada tutan otoriter bir baba. Uranüs ve Neptün, sadece birbirleriyle takılan havalı ikizlerdir. Dünya, bir sınava hazırlanan süper bir inek öğrenci. Plüton kara koyundur, Merkür ise kuyruklu yalanları sıralayan küçük yaramaz çocuk 🙂

Merkürün Kuyrukları

Evet, neredeyse koskocaman bir kuyruklu yıldız gibi. Merkür’den milyonlarca kilometre uzaklara kadar uzanan kuyruk, soluk turuncu ve sarı ışık ile parıldıyor.

Bunların hepsine sebep olan şey ise Merkür’ün güneş sisteminde bulunmuş olduğu konum. Merkür, Güneş Sistemimizdeki en içteki gezegendir. Yıldızımızdan Dünya‘ya olan uzaklığın neredeyse yarısından daha az, ortalama 58 milyon kilometre(36 milyon mil) uzaklıktadır.

Bu mesafede küçük ve yoğun bir kayalık olan Dünya, sürekli güneş rasyasyonu ile yıkanıp güneşin rüzgarları ile savaşmak zorundadır.

Kuyruk Nasıl Oluşur?

Merkür, çok düşük bir kütleye sahip olduğu için (Dünya’nın kütlesinin yaklaşık olarak %5.5’i) kütle çekim açısından özellikle Dünya’ya göre daha zayıf kalıyor. Manyetik alanda da Dünya’ya göre zayıf kalıyor (Dünya’nın sadece %1’i).

Bu nedenle, gezegen mantıklı bir şekilde atmosfer diyebileceğimiz o atmosfere ne yazık ki sahip değil. Aksine, güneş rüzgarı ve mikrometeoroid bombardımanı tarafından hareket ettirilen, esas olarak oksijen, sodyum, hidrojen, helyum ve potasyum atomlarından oluşan ince bir ekzosfere sahiptir. Bu ekzosfer, gezegene yerçekimsel olarak bağlıdır, ancak bir gaz gibi davranış gösteremeyecek kadar dağınık haldedir.

İlgili İçerikler:
/benzer]

Tüm bunların sonucu, Merkür yüzeyinin güneş radyasyonu ve güneş rüzgarına karşı çok az korumaya sahip olduğunu göstermektedir.

Güneş radyasyonunun baskı uyguladığını biliyoruz. Rüzgarın yelkenli gemileri hareket ettirmesi gibi, bu radyasyon basıncı, kuyrukluyıldızlara kuyruklarını veren şeydir.

Merkürün kuyruğu nasıl oluşur

Kuyruklu yıldızlar Güneş’e yaklaştıkça, içerlerindeki buz süblimleşmeye başlar ve kuyruklu yıldızın vücudundan kaçarken yıldızı ittirmeye başlar. Gaz, güneş rüzgarından gelen manyetik alanlar tarafından şekillendirilir; bu nedenle kuyruklu yıldız kuyrukları her zaman Güneş’in tersine akmaktadır.

Merkür’de de belki buz vardır ama kuyruğunun oluşunun sebebi bu değil. Birincil bileşen olan sodyum atomlarıdır. Bunlar, Dünya’nın auroraları ile etkileşime geçtikleri zaman Güneş’in ultraviyole radyasyonuyla iyonize edildiği vakit parlamaktadır.

Sonuç olarak, gezegen bir kuyruklu yıldız gibi görünmektedir ve kuyruğu gezegenden yaklaşık olarak 3,5 milyon kilometre uzağa doğru akmaktadır.

Başka Gezegenlerin de Kuyrukları Var Mıdır?

Venüs, zaman zaman güneş rüzgarı doğru yöne estiğinde kuyruk benzeri iyonize bir oksijen yapısına sahip olabilir. Kuyruklu yıldızların kuyruklarında sodyum da bulunabilir. Jüpiter’in Ayı Io, sodyum bakımından gayet zengin bir Aydır ve Güneş rüzgârlarından korunamayan, çıplak olan Dünya’nın Ayı, Merkür’deki kadar büyük veya gür olmasa da bir sodyum kuyruğuna sahip olabilir.

Ancak Merkür’ün kuyruğu başka bir nedenle özeldir. Gezegenin yörüngesi boyunca farklı zamanlarda inceleyerek, Merkür’ün ekzosferindeki mevsimsel değişimleri ve güneş patlamaları, koronal kütle atımları gibi olayların küçük gezegeni nasıl etkilediğini öğrenebiliriz.

Sodyum kuyrukları öncelikle kayalık cisimlerle ilişkili olduğundan, diğer yıldızların etrafındaki sistemlerdeki sodyumun belirlenmesi, kayalık dış gezegenlerin izini sürmemize ve potansiyel yaşam imkanını değerlendirmemize yardımcı olmaktadır.

Bu, gezegenlerin birbirinden ne kadar farklı olabileceğinin en güzel örneğidir (Güneş Sistemindeki her gezegenin, hatta Uranüs ve Neptün‘ün kendine has özellikleri vardır). Her biri ender ve değerli bir bireydir. Şimdi, neden içerisinde bulunduğumuz koskoca evreni, gezegenleri ve gezegen sistemlerini araştırmamız gerektiğini daha iyi anlıyoruz.

Yorum Yap