İnsanlar, günlük yaşamlarında kendilerini yorgun hissettiklerinde sıkça kahve kullanırlar. Kahvenin içerisinde bulunan kafein insana canlılık katmaktadır fakat kafein kullanımı hakkında görüşler sürekli değişmektedir.
Kahve veya içerisinde bulunan kafein dünyada ki en popüler içeceklerden biridir. Sağlıklı olup olmadığı konusundaki bilimsel görüşler ise sürekli değişmektedir.
Bazı araştırmacılar, kahvenin insan vücudunda iltihap oluşumuna neden olduğunu düşünmekte. Bunun yanı sıra yüksek tansiyon ve buna benzer bir çok soruna da neden olacağını savunmaktadır. Bazı araştırmacılar ise kahvenin, bazı kanser türlerinde ve diğer hastalıklarda oluşan riski azaltabileceğini söylüyor.

Bu bilginin doğru olma ihtimali tabi ki var fakat insanlar genelde kahveyi sağlık sorunlarına iyi gelsin diye içmiyor. Kahveyi içme nedenleri tadını sevmeleri veya kahvenin onlara verdiği zihinsel desteği almak istemeleridir. Bin yılı aşkın süredir insanları canlandırması ya da yorgunluklarını azaltması ile ünlü olan bir içecektir kahve.
Kahve Etkileri Ne Zaman Ortaya Çıktı?
Ortaya atılan bir hikayeye göre, Etiyopya’da 9. yüzyılda bir keçi çobanı kahvenin etkilerini bulan kişidir. Keçilerinin kahveyi yedikten sonra hareketlendiklerini ve etrafta zıplamaya başladıklarını gördükten sonra kahvenin etkilerini keşfetmiştir.
Kahve, insanlar tarafından 15. yüzyılda Arap dünyasında da kullanılmaya başlanmıştır. 16. yüzyılda Türkiye‘de İstanbul’un Tahtakale ilçesinde ilk kahve dükkanı açılmıştır. Kahvehaneler sadece içecek içilen yerler değil, aynı zamanda sohbet ve öğrenme mekanları haline gelmişti. Türkler bu açılan kahvehanelere ”Hikmet Okulları” adını verdiler.
17. yüzyılda kahvehane kültürü yolunda yapılan çalışmalar Avrupa‘ya da yansıdı. Kahvenin etkisiyle iş adamları, sanatçılar, filozoflar ve yazarlar en iyi eserlerinden bazılarını ortaya çıkardılar. Jean-Paul, Sartre, JK Rowling gibi isimler çalışmalarının çoğunu kafelerde yazmaya başladı.

İnsanların çoğu kahvenin kendilerini daha uyanık hissetmelerini sağladığını söylese de, belki de daha fazlası vardır. Belki de bu etkilerin tümü kahve sayesinde olmuyordur.
Kahve dükkanları ve içilen kahveler elbette yardımcı olmuştur fakat yazmaları için gereken asıl şey yaratıcılıktır. Illinois Üniversitesi bir araştırma yaptı. Bu araştırmaya göre, insanların gittiği kafelerin arka plan gürültüsü insanların daha yaratıcı düşünmelerine neden olabilir. İnsanları farklı seviyelerde arka plan gürültüsü kullanarak test ettiler. (Yoğun bir kafede ortalama seviye 70 desibeldir). Bu yapılan testler sonucunda 70 desibelin yaratıcılığa katkı sağlaması için ideal bir seviye olduğunu buldular. 70 desibelin altındaki arka plan gürültüsü o kadar sessizdir ki odaklandığımız nokta çok az olur. Bu seviyenin üstündeki arka plan gürültüsü ise çok rahatsız edicidir.
Kahvehanelerin insan zihnine etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Kahve veya kafein kullanım miktarı insanların kararına kalmış bir şey de olsa aşırı fazlaya kaçınılmamalıdır. Kafeinin fazla kullanımında insan sağlığına zarar verdiği de aynı zamanda açıklanmıştır.
- Kalp çarpıntısı
- Anksiyete
- Kas çekilmesi
- Reflü
- İdrar artışı
- Uykusuzluk gibi yan etkileri ortaya çıkmaktadır.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli